WİKİLEAKS BELGELERİ’NİN İÇERİK YÖNDEN ANALİZİ
Bu belgeler piyasaya döküldüğünde; Sn. Cumhurbaşkanı GÜL; “sanki bir amacı var gibi”, dedi. Sn. Başbakan Erdoğan; ”dur bakalım eteklerindekini döksünler”,Prof. Mahir Kaynak; ”ABD’nin izni olmadan bu belgeler yayınlanamaz”,Kılıçdaroğlu;”çok önemli…”,Bahçeli, ”itibar etmeyiz”, bir gazete manşetten “bizimkiler gidip ötmüş” dediler.
Evet gerçekten yazar olsun, diplomat olsun, gazeteci olsun bir çok zevat; batının eline done verecek şekilde ötüyor, sırları deşifre ediyor. Bu gerçeği sorumluluk duygusunu geliştirerek, topluma karşı sadakat duygusunu pekiştirerek aşabiliriz.
Bu belgelerin içeriğinden hareketle bizim dikkat etmemiz gereken nokta şudur; başkaları bizim hakkımızda ne düşünüyor, yüzümüze karşı nasıl konuşuyorlar, arkamızdan nasıl hareket ediyorlar. Mesela; ”Türkiye’nin bağımsız hareket etmek isteği Sarkozky’i rahatsız etmiş; olacak ki ”Türkiye’yi siz bu yöne soktunuz” diyor. Buradan hareketle şu sonuç ortaya çıkıyor; Batı, Türkiye’yi ve İslam dünyasını sürekli baskı altında tutarak; uydusu gibi yönetiyor. Türkiye’nin kısmen bağımsız hareket etmesinden rahatsızlar.
İran Hükümet Sözcüsü Ali Larciani “Bu bir psikolojik savaş” “bunlar teröristlerle bile pazarlık etmişler” dedi.
Beşer ESAT; Bölgede en önemli devlet Türkiye değil İran… Kimi çevreler Beşer Esat’ın bu sözlerine alınganlık göstererek, ”bak yüzümüze gülüyordu, arkamızdan ne düşünüyormuş” dediler. Hâlbuki ibret alabilsek Esat’ın dediği bir gerçek… Son 10 yılda Ortadoğu’da Türkiye’de önemli bir mesafe aldı. Ancak eski topraklarımız olan Irak’ta biz yoğuz ama İran bütün gücü ile var ve ABD ile rekabet halinde.1991’de Irak’a girmemek için istifa eden Genelkurmay Başkanlarından tutunda, 2003’de ABD ile birlikte kuzeyden harekâta katılmamız gerekiyorken ret edilen tezkerelere kadar bir yığın hatamız var. Irak’ta olmamızı temin edecek bir mukavemet teşkilatı kurulamamıştır. Böyle bir teşkilatın kurulmasına Demirel cesaret etmemiştir.[1] Kuzey Irak bölgesinde kurulacak ve bünyesine Kürt ve Türkmenleri alacak bir teşkilat olmuş olsaydı, Türkiye Irak’ın kaderinde İran’dan daha fazla rol almaz mıydı? Kimi vizyonsuz devlet adamlarımız yüzünden bir gecede iptal ettiğimiz nükleer santral projeleri rafa kaldırıldığından ileri teknolojiye uzay teknolojilerine girmemiz gecikmiştir. Batının kuyruğundan gitmeyi marifet sanan kimi siyasilerimiz, kimi korkak askerlerimiz yüzünden maalesef İran bölgesel liderlikte bizden bir adım ileride bulunuyor. Bu konuda ciddi liderliği ve gözü kara tasarrufları gerektiren kararlar alınmadığı takdirde Türkiye önümüzdeki dönemde oluşacak bölgesel liderlik oyununda İran’ın etki alanında kalan ülkeler arasında yer alacaktır.
ABD’ye bazen kafa tutarak bazen ince siyasi oyunlarla adım adım uranyum zenginleştirme işini başaran İran, batıya kafa tutacak güce geldiğinde bölgenin lideri kim olacaktır? Soruyorum size? … Batıya kafa tutan gücü siz zapt edebilir misiniz? Uzay teknolojileri, nükleer teknoloji, otomotiv dâhil kendi markası olan, uranyum yakıtı bakımından bağımsız, ambargolara rağmen kendi teknolojisini üreten İran mı bölgenin lideri olacaktır, Türkiye mi?
Evet, size soruyorum?
Batının kuyruğunda gitmeyi marifet sayan, eksen kayması paranoyası yaratarak, kraldan fazla kralcılık yapan çokbilmiş kimi zevata soruyorum?
[1] Sn. Bayar ve onun merhum Başbakanı Adnan Menderes Kıbrıs’ta TMT’nin kurulması kararını cesaretle almıştır.